Büyük İtalya Turu
7 ÜLKE 18 ŞEHİR BÜYÜK İTALYA TURU
FİYAT: 1290 EURO
Kavala,Selanik,Pompei,Roma,Vatikan,Floransa,Pisa,Portofino,Cinque Terre,Cenova,Milano,Como,Venedik,Verona,Padova,Ljubljuana,Zagreb,Belgrad
01.07.2025-10.07.2025
12.07.2025-21.07.2025
23.07.2025-01.08.2025
03.08.2025-12.08.2025
14.08.2025-23.08.2025
1.GÜN
İSTANBUL-KAVALA-SELANİK
Saat ****’da İstanbul’dan tur öncesinde katılımcılarımıza iletilecek durak ve saatlerde buluşuyor ve yoluculuğumuza başlıyoruz. Gece sınır kapısından Gümrük ve Pasaport işlemlerinin ardından ilk durağımız olan Çepelli köyüne varıyoruz ve kahvaltımızı burada alıyoruz. Ardından Selanik’e olan yolculuğumuzu başlıyor. Ege’nin en önemli liman kentlerinden biri olan Selanik’te ilk durağımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini açtığı ev olacak. Ata’ya ziyaretimizden sonra Kordon’a hareket. Beyaz Kule, Aristotelus Meydanı, Galerius Kemeri göreceğimiz yerler arasında. Rehberimizin belirlediği yer ve saatte buluşmak üzere fotoğraf ve hediyelik eşya için serbest zamanımız olacak. Akşam saatlerin de İgoumenitsa limanından gemiye biniyoruz ve Pompei için olan muhteşem Adriyatik Denizi yolculuğumuz başlıyor. Gemimize yerleştikten sonra dileyen misafirlerimiz manzaranın tadını çıkartırken isteyenler gemideki eğlence alanlarında vakit geçirebilirler. Konaklamamız 2 ve 4 kişilik kamaralarımızda.
2.GÜN
POMPEİ- ROMA
Sabah gözlerimizi eşsiz Adriyatik Denizi manzarasına açtıktan sonra Pompei’ye doğru hareket ediyoruz. Tarihi M.S 80 yılına kadar dayanan bu antik kent su ve kanalizasyon kanalları, sokaklarındaki sistem, anfitiyatrosu, stadyum ve limanı ile zamanına göre oldukça ilerde bir şehir. 18. YY’da keşfedilen şehir o zamana kadar çok iyi korunmuştur. 23 Ağustos 79 senesinde gerçekleşen patlama ile yakınlardaki Vezüv Yanardağı’ndan gelen küller altında kalarak felaket ile sonuçlanmıştır ve büyük sayıda göçlere sebep olmuştur. Bölgeyi meşhur eden unsurlardan biri de taşlaşmış bedenlerin elleriyle yüzlerini ve burunlarını kapatır halde sergilendiği antik kentin içindeki sergi alanı. Pompei’de gezilecek yerler arasında Pompei Arkeoloji Parkı, Pompei Anfitiyatrosu, Grande Tiyatrosu, Case dei Vettii ve Pompei Pazar Yeri var. Tarihin derinliklerindeki yolculuğumuzun ardından Vezüv yanardağı ve Akdeniz manzarasına veda ediyoruz. Verilen serbest zamanın ardından belirlenen yer ve zamanda buluşmamızı gerçekleştirip otobüsümüze yerleşiyor ve otelimize doğru hareket ediyoruz. Konaklama Roma otelimizde.
3.GÜN
ROMA-VATİKAN
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Dünya’nın en küçük ülkesi ve nüfusu en az olan ülkesi Vatikan’a doğru yola çıkıyoruz. Roma’nın içinde, yüksek duvarlarla çevrili Vatikan dünyanın en değerli müzelerine ve sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan, Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası her biri sanat eseri olan Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleriyle her santimetre karesi sanatla, sanatçılarla yoğurulmuş özel bir bölge. Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Bazilikası Vatikan’da göreceğimiz önemli noktalardan. Aziz Petrus Bazilikası, İsa’nın havarilerinden Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yerde, 1506 ile 1626 yılları arasında inşa edilmiş ve onun adı verilmiş. Michelangelo’nun çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeninin annesi Meryem’in kollarında yatmakta olduğu önemli heykel ilk şapelde yer alıyor İtalya’nın kalbinde bulunan ve Hristiyanlığın temsil yeri olarak adlandırılan bu bölgede gerekli gezilerimizi tamamladıktan sonra St Angelo kalesini ziyaret ediyoruz. Caput Mundi yani Dünya’nın Başkenti diye adlandırılan Roma gezimiz başlıyor. Antik zamanlardan gelen değerlerin çok iyi korunduğu ve günümüze kadar ilk günkü gibi saklandığı bu şehirde tarihe hayran kalacaksınız. Roma sadece Avrupa’nın değil dünyanın merkezinde olmayı başarmış şehirlerden birisi Roma İmparatorluğuna başkentlik yapmış bu şehir Avrupa kültürünün merkezi konumunda yer alıyor. Rönesans dönemi ve modern mimarinin bir arada ahenk içinde olduğu sokaklarda herkese hitap edecek sürprizler fazlasıyla mevcut. İlk durağımız usta bir komutan olan Vespasianus tarafından antik roma tarzıyla yapılan ve 2007 yılında Dünya’nın Yeni Yedi Harikasından biri olarak seçilen Kolezyum oluyor. Roma’nın 7 tepesinden biri olan Palatino Tepesi üzerinde kurulu Roma Forumu da buraya yakın. Burayı görünce Roma neden açık hava müzesi olarak anılıyor kolayca anlaşılıyor. Orijinal ismi Forum Romanum olan bu yer antik Roman medeniyetinin yükseldiği yer. Antik Roma merkezinin şehir merkezi olan Roman Forum, adeletin sağlandığı ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasi, ekonomik ve dini işlerin karar bağlandığı, kısacası devlet işlerinin toplu olarak yerine getirildiği kompleks bir yapı. Roma Forumu’nun büyüyüp gelişmeye başlamasının hikayesi aslında 3000 yıl öncesine dayanıyor. Venedik meydanı anlamına gelen Piazza Venezia , şehrin en ünlü meydanlarından biri. Meydanın ortasında devasa bir anıt var. Çevresinde birçok restoran ve kafenin bulunduğu oldukça kalabalık ve hareketli olan meydanın yanındaki cadde üzerinde St. Maria Maggiore Bazilikası yer alıyor. Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turistlerin odak noktası. İtalya’ya gidenler için olmazsa olmaz bir yer meşhur mu meşhur barok tarzı çeşme Fontana Di Trevi veya bizdeki adıyla Aşk Çeşmesi. Rehberimizin anlatımlarıyla buradaki gezimizin ardından İspanyol Merdivenleri, Popolo Meydanı,Capitolino Tepesi gezilecek yerler listemizde. Gezimizi tamamladıktan sonra Roma sokaklarının tadını doyasıya çıkartabilmeniz için serbest zaman veriyoruz. Konaklama Roma otelimizde.
4.GÜN
FLORANSA-PİSA
Sabah kahvaltı ve check-out işlemlerinin ardından Floransa’ya hareket ediyoruz. İlk noktamız Michelangelo Tepesi. Tüm Floransa’yı manzaramıza sunan bu muhteşem yerde vereceğimiz fotoğraf molasının ardından şehir merkezine hareket. Vecchio Köprüsü ve üzerinde bulunan dükkanları geziyor sonra Signoria Meydanı’na geçiyoruz.Neptün Çeşmesi, Medusa Başlı Perseus Heykeli, Michelangelo tarafından yapılan Davut Heykeli’nin replikası bu meydanda bulunuyor. Ayrıca Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olan Vecchio Sarayı da bu meydanda yer alıyor. Ardından katedrali daha yakından göreceğimiz Duomo Meydanı’na hareket ediyoruz. Gezilerimizin ardından Pisa yolculuğumuz başlıyor. İtalya denince akla gelen şehirlerden biri olan Pisa. Birbirinden güzel mimarileri ile görenleri kendine hayran bırakan İtalyan şehri Pisa, gezilecek yerleri, tarihi dokusu ve muhteşem atmosferiyle sizlere harika bir gezinin kapılarını aralıyor. Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. Avrupa’da dev bir akım olan Orta Çağ sanatının en önemli merkezi olan Piazza dei Miracoli – Katedral Meydanı, kent merkezinde yer alan 8 bin 87 hektarlık bir alan üzerine kurulu meydandır. Dünyanın en iyi mimari komplekslerinden biri olan meydan, Katolik Kilisesi tarafından da kutsandıktan sonra etrafı dört büyük dini yapı tarafından çevrelenmiştir. Diğer yandan Katedral Meydanı, 1987 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınan Pissa’nın en ünlü turistik meydanlarından biridir. Alışveriş için verilen serbest zamanın ardından otobüse yerleşip konaklama yapacağımız Spezia ya da Pisa otelimize hareket ediyoruz.
5.GÜN
PORTOFİNO-CINQUE TERRE-CENOVA
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından İtalya’nın kuzeybatısına doğru yola çıkıyoruz. Genova iline bağlı en küçük yerleşim yerlerinden biri olan rengarenk evlerin çevrelediği küçük bir limanı olan Portofino’ya varıyoruz. İtalya’nın ve Avrupa’nın en resimsel yerleşkelerinden biri olan bu şirin şehri rehberimizin anlatımlarıyla birlikteki gezimizden sonra fotoğraf ve serbest zaman molası veriyoruz.Belirlenen yer-saatte buluşarak İtalya Rivierası’nın Türkçeye beş diyar olarak da çevirebileceğimiz Cinque Terre bölgesine hareket ediyoruz. İtalya’nın en güzel noktalarından biri olan sizleri doğasına hayran bırakacak harika bir tren yolculuğu için hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra trene yerleşip beş diyarı keşfetmek için yola çıkıyoruz. Bu köyler 19.yüzyılın sonlarında yeni yeni İtalya ile bağlantılarını kurmaya başlamış olsalar bile her şeyden izole bütün doğal güzelliklerini korumayı başarmış harika bir bölge. Unesco’nun hem karadan hem de denizden koruma altına aldığı nadir yerlerden birisi. Üzüm bağları, el değmemiş doğası ve plajı, lezzetli restoranları ile Cinque Terre bölgesinin tadını doyasıya çıkartıp serbest zamanımızı değerlendirten sonra otobüsümüze yerleşiyor ve Cenovaya doğru hareket ediyoruz. Konaklama Cenova otelimizde.
6.GÜN
COMO-MİLANO-VERONA
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltısının ardından Citta di Seta yani İpek Şehri olarak anılan Como’ya yola çıkıyoruz. İtalya’nın Lombardiya bölgesinde yer alan Como İsviçre sınırında bulunur. Çin’in ekonomik atağı öncesi en önemli ipek üreticisi olan şehirde dünyada tel olan Setificio yani İpek akedemisi de görülecek yerler arasında. Como şehri ismini buzul kökenli bir göl olan Como gölünden alır. Rehberimizin yönlendirmesi ile Como gölünün eşsiz doğasında güne muhteşem bir manzara eşliğinde tekne turuna katılarak (ekstra) başlıyoruz. Ardından modanın başkenti Milano’ya hareket ediyoruz. Milano’ya vardığımızda ilk durağımız Avrupa’nın en büyük katedrali olan ve Milano Katedrali olarak da bilinen Duomo Katedrali oluyor. Yapımı 1386 yılında başlamış ve 500 yıl sürmüş. Rivayete göre katedral bittiğinde dünyanın malı sayılacakmış, bunu istemeyen İtalyanlar da yapının üst tarafında sürekli olarak devam eden bir inşaat görüntüsü yapmışlar. Duomo, dünyadaki Gotik mimari örnekleri arasında neredeyse başı çekiyor. İçerisinde Rönesans dönemine ait değerli ve orijinal eserler bulunuyor. Ayrıca Katedralin çatısı da muhteşem manzarası ile bizlere eşlik edecek. Hep beraber kişiye iyi şans getirdiğine inanılan Katedralin bronz kapısına dokunarak da pozlarımızı vermeyi unutmayalım. Ardından dünyaca ünlü cafelerin restoranların bulunduğu ve tadına doyamayacağınız İtalyan yemeklerinin adeta başkenti sayılan Dante Caddesine doğru ilerliyoruz. Gezimizin son durağı Sforzesco Şatosu olacak. Dileyenler 15.yüzyıldan bu yana ayakta kalan ve dünyaca ünlü Michelangelo, Da Vinci ve Visconti gibi sanatçıların orijinal eserlerinin bulunduğu Şato’yu ziyaret edebilir. Belirlenen yer ve saatte buluşarak Verona’ya doğru yola çıkıyoruz. Konaklama Verona otelimizde.
7.GÜN
VERONA-VENEDİK-PADOVA
Check-out işlemlerinin ardından otelimizden ayrılıyor ve şehir gezimize başlıyoruz. Yıl içerisinde organize edilen uluslararası fuarlara ve festivallere ev sahipliği yapan ve Klasik Romalılardan kalma eşi benzeri olmayan Antik Arena ilk durağımız oluyor. Burayı benzersiz kılan bir diğer özellik ise dünyanın bilindik aşk hikayesine ev sahipliği etmesi. Romeo ve Juliet’in ölümsüz aşklarının izlerini taşıyan Juliet evini rehberimizin anlatımlarıyla keşfettikten sonra dileyenler serbest zamanlarında Erbe Meydanı, Taş köprü, Verona Katedrali ve San Pietro kalesini ziyaret edebilirler. Yol üzerinde vereceğimiz mola ile isteyenler dünyaca ünlü markalara ev sahipliği yapan outlet avmde alışverişlerini yapabilirler. Alışverişimizi tamamladıktan sonra otobüsümüze yerleşiyor ve masalsı şehir Venedik’e doğru yola çıkıyoruz. Venedik’e gidebilmek için liman yakınlarında otoparkta otobüsümüzden iniyor ve bizleri San Marco Meydanı’na ulaştıracak olan vapurettoya biniyoruz(ekstra). Tekne yolcuğumuz sonrası Venedik’i keşfe başlıyoruz. Eşsiz bir lagün sisteminin kalbinde kurulu Venedik tabi ki İtalya’da gezilecek yerler arasında en üst sıralarda. Orta Çağ’dan itibaren başta ipek yolu olmak üzere ticaret yollarının Avrupa’ya açılan kapısı konumunda. Meydana varışımızla birlikte Venedik gezimiz başlıyor. Meydanda bulunan San Marco Kilisesi ve Dükler Sarayı gezilecek ilk noktalarımız. İsteyenler San Marco Meydanı’nda bulunan Aziz Mark Çan Kulesi yani Campanile kulesine asansör ile çıkıp şehrin nefes kesici manzarasının tadını çıkartabilirler. Dileyen misafirlerimiz bu güzel şehri gondol turu(ekstra) ile taçlandırarak kanallar içerisinde gezebilir. Büyük Kanal üzerinde bulunan Rialto köprüsü önünde kartpostallık fotoğraflar çekinebilir ve hediyelik alışverişi yapabilirsiniz. Konaklama Padova otelimizde.
8.GÜN
LJUBLJANA-ZAGREB-BELGRAD
Dolu dolu bir günün ardından otelimizdeki açık büfe kahvaltımızın ardından yola çıkıyoruz. Avrupa’nın en yeşil başkenti olma özelliğini taşıyan Lübliyana’ya ilk durağımız.Gezimiz esnasında Üçlü Köprü,Preseren Meydanı ve Ejderha Köprüsü göreceğimiz noktalar oluyor. Gezimizin ardından hediyelik eşya için serbest zamanımız olacak. Belirlenen saatte buluşarak Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’e hareket ediyoruz. Zagreb gezimiz sırasında Dolac Pazarı,St Mark Kilisesi, Ben Jelacic Heykeli ve şehrin en önemli yapılarından biri olan Zagreb Katedralini ziyaret ediyoruz. Konaklama için Belgrad’a doğru hareket ediyoruz. Konaklama Belgrad otelimizde.
9.GÜN
BELGRAD-SOFYA-İSTANBUL
Işıl ışıl aydınlanan Belgrad sokaklarının tadını çıkartıp yorgunluğumuzu attıktan sonra yeni bir güne uyanıp Sofya’ya doğru hareket ediyoruz. İlk durağımız bağımsızlık sembolleri arasında gösterilen ve en ünlü noktası olan Alexander Nevski Katedrali yanında park ederek hem katedrali sonrasında ise hiç sönmeyen ateş anıtını, Ulusal Sanat Akademisi gibi yapıları ziyaret ediyoruz. Öğlen yemeği ve alışveriş için verilen serbest zamanın ardından otobüsümüze yerleşiyor ve ülkemize doğru yola çıkıyoruz. Gümrük işlemlerinin ardından Türkiye’ye giriş yapıyoruz ve akşam saatlerinde katılımcılarımız ile vedalaşıyoruz. Başka bir rotada görüşmek üzere seyahatle kalın.