Büyük Avrupa Turu
ÖN-KAYIT FORMU İÇİN TIKLAYINIZ
17 ÜLKE 23 ŞEHİR
DOLU DOLU AVRUPA TURU
22 TEMMUZ-6 AĞUSTOS 12 AĞUSTOS-27 AĞUSTOS
1700 EURO
BULGARİSTAN
Sofya
SIRBİSTAN
Belgrad
MACARİSTAN
Budapeşte
SLOVAKYA
Bratislava
AVUSTURYA
Viyana
ÇEKYA
Prag
ALMANYA
Berlin
HOLLANDA
Amsterdam
BELÇİKA
Brugge
FRANSA
Paris, Cannes, Nice
MONAKO
Monte Carlo
İTALYA
Sanremo, Pisa, Floransa, Venedik, Roma
VATİKAN
SLOVENYA
Lübliyana
HIRVATİSTAN
Zagreb
KUZEY MAKEDONYA CUMHURİYETİ
Üsküp
YUNANİSTAN
Selanik, Kavala
1.GÜN(22.07.2023)
İSTANBUL-SOFYA-BELGRAD
00:00 İSTANBUL HAREKET
Tur öncesi katılımcılarımıza iletilecek durak ve saatlerde buluşuyor ve yolculuğumuza başlıyoruz. Gece Kapıkule Sınır Kapısı’nda Gümrük ve Pasaport işlemlerinin ardından Haskova yolunu takiben sabah saatlerinde ilk durağımız olan Sofya’da bir mola veriyor ve Sofya panoramik şehir turunu geçekleştiriyoruz. Gezimizde St. Nedelya Kilisesi, Rus Kilisesi, Rotanda Kilisesi, Aya Sofya Kilisesi, Parlamento, Sofya Üniversitesi, Aleksander Nevski Katedrali Başbakanlık, NDK Ulusal Kültür Sarayı gezilebilecek yerler arasındayken Ulu Önder Atatürk’ün yeniçeri elbisesi giyerek katıldığı balonun yapıldığı, ordu evini de görme fırsatımız oluyor. Gezi sonrası Sırbistan’ın başkenti, Eski Yugoslavya’nın ve önemli Osmanlı eserlerinin bulunduğu Belgrad’a hareket ediyoruz. Varışın ardından yapılacak panoramik şehir turumuzda Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Zindan Kapı, Leopoldov Kapı, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi, Stefan Lazerevic Anıtı, Nebojsa Kulesi, Saborna Kilisesi, Cumhuriyet Meydanı, Terazi Meydanı ve Taş Meydan görülecek yerler arasında bulunuyor. Akşam yemeği için rehberimizden tavsiye alabilirsiniz. Şehir turu sonrası konaklama Belgrad otelimizde.
2.GÜN(23.07.2023)
BUDAPEŞTE
Otelimizde sabah erken yapacağımız kahvaltı sonrası yola çıkıyoruz. Keyifli yolculuğumuzun ardından Macaristan’ın başkentine varıyoruz. Orta Avrupa’nın kalbi, doğunun Paris’i, özgürlüğün başkenti gibi tanımlamaları olsa da Budapeşte’ye en yakışan tanım Tuna’nın incisi olsa gerek.
Tuna nehrinin hayat verdiği, Buda ve Peşte olarak iki farklı kentin birleşmesiyle oluşuyor Budapeşte. İhtişamlı mimarisi, cıvıl cıvıl sokakları, Osmanlı döneminden kalan kaplıcaları, her biri ayrı güzellikteki köprüleri, kentin her yerini süsleyen heykelleri ve ışıl ışıl gece siluetiyle büyüleyici bir şehir. Romantik ve huzurlu olmasının yanında savaşların ve taşıdığı sosyalizm döneminin izleri yüzünden hüzünlü bir tarafı da var. Yaşadığı olumsuzluklar ve yıkımlardan güçlü bir şekilde çıkmış olan şehir, bugün Avrupa’nın en yüksek enerjili, en dinamik ve en çok ziyaret edilen başkentlerinden biri. Budapeşte şehir turumuza başlıyoruz. Budapeşte’de ilk göreceğimiz yer tüm şehir ve bu güzel şehri ikiye ayıran Tuna Nehri manzaralı Gellert Tepesi. Bu güzel manzaranın tadını çıkarıp fotoğraflarımızı çekildikten sonra Budin Kalesi’ne geçiyoruz. Kaleyi ve Balıkçı Tabyası’nı gezdikten sonra Zincirli Köprü üzerinden şehrin Peşte tarafına geçip keşfe başlıyoruz. Unesco tarafından koruma altına alınan Kahramanlar Meydanı ilk durağımız oluyor. Sonrasında Tuna Nehri kıyısındaki ayakkabıların hüzünlü hikayesini yerinde dinledikten sonra Macaristan Parlamento Binası’nı görüyoruz. Şehir merkezi gezimizi Vaci caddesinde sonlandırıyoruz. Alışveriş için serbest zamanımız başlıyor.
Daha sonrasında nehir kenarındaki yapılarının ışıklandırmasıyla ünlü Budapeşte’de, Tuna Nehri’nde tekne turuna katılıyoruz(EKSTRA). Tur sonrası otelimize transfer. Konaklama Budapeşte otelimizde.
3.GÜN(24.07.2023)
BRATİSLAVA-VİYANA
Sabah kahvaltısının ardından Slovakya’nın başkenti Bratislava’ya hareket ediyoruz. Şehirde ilk noktamız eski kent meydanı. Hlavne Namastie olarak da bilinen bu meydanda Eski belediye binası Stará Radnica, Barok saray Palugyayov Palác ve Roland çeşmesi dikkat çeken ilk yapılar. Bratislava’nın sembollerinden biri haline gelen Schöner Naci ve Cumil heykelleri ile hatıra fotoğraflarımızı çekindikten sonra serbest zamanın ardından Viyana’ya hareket ediyoruz. 1 saatlik keyifli yolculuğumuz bizleri Viyana’ya ulaştırıyor. Viyana’da ilk noktamız Schönbrunn Sarayı. Her yıl 9 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan, Avusturya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısı olan ve muhteşem bahçelerin arasında yer alan Schönbrunn Sarayı, Avusturya’nın zengin tarihi geçmişini simgeliyor. 1441 odalı sarayın 45 İmparatorluk Dairesi, bahçeleri, hayvanat bahçesi ve Palm House yapısı ziyarete açık. İsmi, ‘Güzel bir bahar’ anlamına gelen Schönbrunn Sarayı, ismini sarayın yakınlarındaki doğal su kaynağından alıyor. Ünlü İmparatoriçe Sisi’nin eşi Franz Josef’in doğduğu ve 86 yaşında ölene kadar yaşadığı saray, yazlık hanedan sarayı olmasına rağmen Maria Theresa başta olmak üzere birçok imparator ve imparatoriçenin Hofburg Sarayı yerine yaz-kış yaşamayı tercih ettiği yer olmuş. Daha sonrasında 1.Viyana’ya geçiyoruz. Mimarisi, müziği ve mutfak kültürü Viyana‘yı turistik anlamda popüler kılan etmenlerden sadece birkaçı. Kenti eşsiz bir tatil destinasyonu haline getiren diğer değerleri tanımak için tarihine ışık tutan müzeleri gezmek ve kültürel zenginliğinin aynası olan festivallere katılmak gerekiyor. Yüzük Caddesi etrafındaki panoramik turumuz esnasında Viyana Opera Binası, Ulusal Tarih Müzesi, Ulusal Doğa Müzesi, Halk Bahçesi Parkı, Hofburg Sarayı, Viyana Meclis Binası, Belediye Binası ve Viyana Teknik Üniversitesi göreceğimiz yerler arasında. Tur sonrası Kartner Caddesi’ni geziyor ve alışveriş yapıyoruz. Kartner Caddesi gezisi esnasında Veba Sütunu, Viyana Dom Katedrali ve Scwedenplatz’ı geziyoruz. Viyana gezimiz sonunda gece yolculuğu ile Prag’a hareket ediyoruz.
4.GÜN(25.07.2023)
PRAG
Sabah Prag gezimize başlıyoruz. Prag, Vltava Nehrinin iki yakasında, Bohemya’nın merkezinde yer alıyor. 1000 yıldır Çekya‘nın politik, kültürel ve ekonomik merkezi. Londra, Paris, Roma, Madrid ve Berlin’in ardından Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 6. şehri olarak dünyanın en popüler turist merkezlerinden Prag, diğerlerinden daha küçük bir şehir olsa da Arnavut kaldırımlı sokakları ve zaman yolculuğuna davet eden tarihi noktaları ile her daim kalabalık.
Bir ismi de ‘Bin Kuleler Şehri’ olan Prag’ın, 1100 yıllık şehir silueti, kenti Avrupa’nın en değerli mücevherlerinden birisi haline getiren sayısız muhteşem kilise çatılarını yükselen eski kulelerden oluşuyor. Baktığınız her yer sapasağlam duran antik Prag Kalesi’ne kontrast oluşturacak şekilde gotik, barok, Rönesans ve yeni sanat stilinde en iyi eserlerle donatılmış durumda. İlk noktamız Prag Kalesi. Prag Kalesi’ni ve kale içerisinde bulunan muazzam mimarisiyle göz dolduran Aziz Vitus Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında 2. Dünya Savaşı sırasında Hitler’in bile bombalamaya kıyamadığı Prag kentini keşfimiz devam ediyor. Şehri ikiye ayıran Vltava Nehri üzerindeki en güzel köprüden geçerek Eski Şehir’e doğru hareket ediyoruz. Karl Köprüsü üzerindeki heykelleri yerinde gözlemledikten sonra Astronomik Saat, Tyn Klisesi gibi büyüleyici yapıların bulunduğu Old Town Meydanı’na gidiyoruz. Yüzyıllardır korunan Orta Çağ mimarisini bol bol fotoğraflayarak albümlerimizdeki yerini aldırıyoruz. Akşam serbest zamanımızın ardından otelimize hareket. Konaklama Prag otelimizde.
5.GÜN(26.07.2023)
DRESDEN - BERLİN
Otelimizde sabah erken alacağımız kahvaltı sonrası Dresden’e hareket. Ev sahipliği yaptığı kültürel miras ve sanat eserleri nedeniyle ‘’Almanya’nın Floransa’sı’’ olarak bilinen kenti keşfe başlıyoruz. Elbe Nehri’nin kıyısında konumlanmış sarayların kuleleri ve kubbelerinin oluşturduğu muhteşem manzaraya karşı hatıra fotoğrafları çekiniyoruz. Dresden’in olağanüstü barok başyaptı Zwinger (Kale Avlusu), Residenzschloss(Kraliyet Sarayı) ve Frauenkirche Katedrali göreceğimiz yerler arasında. Sonrasında başkent Berlin’e hareket. Şehirde bir Türkiye’lik hissedeceksiniz çünkü dünya genelinde en çok Türk vatandaşının yaşadığı ülke Almanya’dır. Burada fazlasıyla hemşerilerimizle karşılaşabilir, her yerde Türk restoranlar görebilirsiniz. Brandenburg Kapısı, Alexanderplatz, Berlin Katedrali, Reichtag, East Side Gallery, Müzeler Adası, Checkpoint Charlie, Alexanderplatz ve Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı(Holokost) Berlin gezimiz esnasında göreceğimiz noktalar.
6.GÜN(27.07.2023)
AMSTERDAM
Gece yolculuğumuzun ardından Hollanda’nın başkenti Amsterdam’dayız. Şehri hem gündüzüyle hem de gecesiyle görüp gezecek kadar zamanımız olacak. Önce otelimize yerleşip odamızda Amsterdam için hazırlanıyoruz. Rotamızın en kuzey şehrini keşfe çıkıyoruz.
Amsterdam, insanı kendisine hayran bırakacak etkileyici bir mimariye ve eğlenceli bir atmosfere sahip güzel bir şehir. Güzel kelimesi aslında Hollanda’nın başkenti Amsterdam‘ı tarif etmek için biraz basit kalıyor. Çünkü bu şehir sadece önemli turistik yerleriyle gezilip-görülecek bir yer değil aynı zamanda sunduğu özgür atmosferi, güvenli sokakları, nefis kafeleri, eğlenceli gece hayatı ve etkileyici müzeleriyle tam da yaşanılacak bir şehir. Amsterdam’ın en güzel yanı ise herkes için mutlaka yapılacak bir şeylerin olması. Dilerseniz kafanızı dinlemek için etrafta biraz gezebilir, bisikletle dolaşabilir, sanat galerilerini gezebilir veya biraz romantizm yaşayabilirsiniz. Amsterdam’da bunların hepsi var. Amsterdam’daki bisiklet trafiğine dikkat ediyoruz, çünkü bu şehirde en pratik ulaşım bisiklet. Dolayısıyla ciddi bir yoğunluk söz konusu. Gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel bu şehirde bol bol gezip önemli noktaları ziyaret ediyoruz. Dam Meydanı, Amsterdam kanalları, Red Light District, Van Gogh Müzesi, Rijks Müzesi, Vondelpark, Anna’nın Evi, Mademe Tussauds Müzesi ve Heineken’s Experience dolu dolu Amsterdam gezimiz esnasında göreceğimiz yerler. Sonrasında otele hareket. Konaklama Amsterdam otelimizde.
7.GÜN(28.07.2023)
BRUGGE – PARİS
Sabah otelimizdeki kahvaltı sonrası harekete geçiyor ve Belçika’nın en güzel şehri olan Brugge’e doğru yol alıyoruz. Yaklaşık 3 Saatlik keyifli bir yolculuğun ardından Batı Flandre bölgesinin başkenti ve gurur kaynağı Brugge’e ulaşıyoruz. Çikolata ve biraları, dantelleri ve çiçek pazarlarıyla Avrupa‘nın günümüze kadar gelebilmiş önemli orta çağ kentlerinden biri olan kent, gerçek anlamda büyülü bir dünya. Burjuva yaşam, büyüleyici ve harika bir atmosfer Brugge’ün eş anlamlarından dersek yanlış olmaz. Dolambaçlı Orta Çağ caddeleri, birbirinin içine giren su kanalları ve ortaçağ Gotik mimarisi insanı keşke buradan hiç ayrılmasam dedirtiyor. 13. yüzyılın tüm ihtişamını gözler önüne seren, taş yapı evleriyle, her yerinden fışkıran tarih ve kültürüyle, marketleri ve çikolata dükkânları ile UNESCO tarafından dünya mirasları listesine alınması pek de sürpriz sayılmaz. Unutmayalım ki Belçika çikolatasıyla ünlü bir ülke; Tatlı yiyelim tatlı konuşalım ☺. Brugge’de Gezilecek Önemli Yerler;Markt, Kutsal Kan Müzesi, Burg, Choco Story ve Old St. John’s Hospital. Belçika’dan ayrılıyor ve Paris’e hareket ediyoruz. Yolculuğumuzun ardından Fransa’nın başkentine varıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Paris Otelimizde.
8.GÜN(29.07.2023)
PARİS
Otelimizde aldığımız kahvaltımızın ardından Paris gezisine seri bir şekilde başlıyoruz çünkü bu şehir gerçekten çok güzel ☺. Aşıklar Şehri’ ne, herkesin göz bebeği Eyfel’i dünya modasının gözdesi, dünyanın en çok ziyaret ettiği o görkemli Paris’i keşfe çıkıyoruz. En az sizin kadar, defalarca gitmiş olmamıza rağmen bizi de hep heyecanlandırıyor bu aşk kokulu şehir. Bu görkemli şehri 324 metre yükseklikten izlemek isteyen katılımcılarımıza eşsiz bir manzara sunuyor Eyfel. Paris gerçekten gözlere hitap eden şehir. Siyahi abilerimizin ilgisi sizleri rahatsız etmesin, selamın aleyküm deyip pazarlığa girebilirsiniz ve buradan bir çok arkadaşınıza çok uygun fiyata Eyfel anahtarlıkları ya da magnet alabilirsiniz, 5 tanesini 1 euroya alan katılımcımız zengindir ☺.Sizler için özel olarak hazırladığımız haritalar elimizde ve zaman serbest zaman, keşfedin bu güzel şehri. Aşıklar köprüsü için Eyfel’e sırtınızı verip nehir kıyısından devam edip sağa doğru yürüyün, evet o güzel köprü dillere destan Aşıklar Köprüsü. Siz de bir kilit asın ve seyahat aşkınızı ölümsüzleştirin☺. Şimdi size Paris’te gezilecek yerleri söylüyoruz. Her akşam 21:00’dan sonra saat başı yapılan yapılan Eyfel ışık şovunu en güzel manzaradan izlemeniz için koordinatörlerimizden tüyo alabilirsiniz. Paris’te Gezilecek Önemli Yerler; Louvre Müzesi, Champs-Elysees Bulvarı, Notre Dame Katedrali, Arc de Triomphe (Zafer Takı), Ressamlar Tepesi ve Concorde Meydanı. Dolu dolu geçen bir günün ardından otobüsümüze biniyor ve yolculuğumuza başlıyoruz. Geceleme otobüsümüzde.
9.GÜN(30.07.2023)
CANNES – NICE – MONACO - SANREMO
Gece yolculuğumuzun ardından yeni günde COTE D’AZUR Üçlüsü’nü keşfe başlıyoruz. İlk durağımız Cannes. Çoğumuzun Cannes Film Festivali ile tanıdığı şehir, Fransa’nın en özel kasabalarının başında geliyor. Şehir tarihi dokusu, doğal güzellikleri, limanı ve daha pek çok güzelliği ile Fransa’nın gezilecek yerleriyle ünlü şehirlerinden biri. Merkezin batısında kalan Le Suquet (Eski Şehir) bölgesi şehrin en tarihi ve keyifli sokaklarını barındırıyor. Burada pek çok sanatçıyla ilgili duvar resimleriyle süslenmiş evlerin arasında harika fotoğraflar çekilebilirsiniz. Le Vieux Port; Birbirinden pahalı yatların sıralandığı liman, Cannes gezilecek yerler listesinde size şehrin lüks yanını görme imkanı sunuyor. Burada keyifli zamanlar geçirebileceğiniz pek çok mekan sizleri bekliyor. La Croisette üzerinde bulunan festival binası meşhur Cannes Film Festivali’nin gerçekleştirildiği yer.
Burada kim bilir kaç ünlü isim bulunmuş ve o kırmızı halıda yürümüştür. 1949 yılında inşa edilen bina çok fazla mimari ya da tarihi bir öneme sahip değil ancak Cannes’a gelmişken burayı görmeden ve bina önündeki halıda bir hatıra fotoğrafları çekinmeden olmaz😊. Gezimizin ardından Nice’e hareket. Nice, tüm Côte d’Azur’un bulunduğu bölge olan Alpes-Maritimes’in başkenti. Nice nasıl bir yer derseniz, kime sorduğunuza göre değişir. Dünyada jet sosyetesinin gözde tatil yeri olarak bilinen Nice, Fransızlar arasında da emeklilik yeri olarak anılıyor. 🙂 Hangi Nice’e gitme hevesiyle bu yazıyı okuyorsunuz bilmiyorum ama ikisi de garip bir şekilde doğru. Güney Fransa’nın en büyük şehri olmasına rağmen bir ruhunda bir ağır kanlılık, bi sıkılganlık var ama Rus milyarderlerden Hollywood ünlülerine 3-4 basamaklı dolarla bahşiş bıraktıkları rivayet edilenler burayı bir seviyor, bir seviyor. Vieux Nice, Türkçe kelime anlamıyla “Eski Nice” yani şehrin kale altındaki eski ve tarihi bölgesi. Büyük şehirden apayrı olarak, Nice’in, Arnavut kaldırımlı dar, sıcak ve canlı sokakları, pastel tonlarındaki evleri, yerel restoran ve cafeleri, pastaneleri, dondurmacıları ve küçük meydanları ile adeta bir Akdeniz kasabası tadında olan yeri. Rengarenk panjurlu ve tatlı balkonlu evlerin çevrelediği semt pazarı Cours Saleya. Sonrasında Massena Meydanı, siyah beyaz yer bir yer döşemesi olan, Jaume Plensa’nın hava kararınca rengarenk aydınlatılan ikonik oturan adam heykelleri ile süslü, Apollon’un dev bir heykeli ve onun etrafında gezegenlerin olduğu Fontaine du Soleil’in yer aldığı, sokak sanatçılarının canlı performanslar sergilediği, etrafı çeşitli cafe ve restoranarla dolu Nice‘nin en ünlü ve turistik meydanı. Tramvay durağı da burada olduğundan kolayca ulaşabiliyorsunuz. Massena Meydanı ve şehir manzarası için ise Boscolo Hotel’in rooftop bar’ına çıkabilirsiniz. Gezi sonrası Monaco Prensliği’ne hareket. Fransa’ya bağlı özerk bir bölge olan Monte Carlo’da rüya gibi bir akşam bizleri bekliyor. Lüks arabaların, kumarhanelerin ve muhteşem mimarinin büyüsüyle kenti geziyor ve konaklama için Sanremo’ya hareket ediyoruz. Konaklama Sanremo otelimizde.
10.GÜN(31.07.2023)
PİSA - ROMA
Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından Akdeniz boyunca yapacağımız yolculukta bizleri muhteşem manzaralar bekliyor. Yolculuğumuz bizleri gezimizin İtalya bölümüne ulaştırıyor. İlk noktamız İtalya denince akla gelen şehirlerden biri olan Pisa. Birbirinden güzel mimarileri ile görenleri kendine hayran bırakan İtalyan şehri Pisa, gezilecek yerleri, tarihi dokusu ve muhteşem atmosferiyle sizlere harika bir gezinin kapılarını aralıyor. Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. 56 metre yüksekliğindeki kulenin tepesine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılmakta ve turistler bu noktada fotoğraf çektirebilmek için uzun kuyruklar oluşturmaktadır. Temelde düz olarak inşa edilen çan kulesi, yapının yer aldığı toprak elverişsiz olduğu için çökmek yerine eğilmeye başlamış ve bugünkü halini almıştır.
Avrupa’da dev bir akım olan Orta Çağ sanatının en önemli merkezi olan Piazza dei Miracoli – Katedral Meydanı, kent merkezinde yer alan 8 bin 87 hektarlık bir alan üzerine kurulu meydandır. Dünyanın en iyi mimari komplekslerinden biri olan meydan, Katolik Kilisesi tarafından da kutsandıktan sonra etrafı dört büyük dini yapı tarafından çevrelenmiştir. Diğer yandan Katedral Meydanı, 1987 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınan Pissa’nın en ünlü turistik meydanlarından biridir. Roma Katolik Katedraline adanan Pisa Katedrali, Romanesk mimarisinin dikkat çeken örneklerinden birini gözler önüne seriyor. 1092 yılından beri varlığını koruyan dini yapı, İtalya’nın ünlü mimarları Busheto ve Rainaldo tarafından tasarlanmış şehrin en turistik noktalarından biri. Pisa gezimiz sonrası Roma’ya hareket. Roma, antik dönemden bu yana, sadece Avrupa’nın değil dünyanın merkezinde olmayı başarmış şehirlerden birisi. Roma İmparatorluğuna başkentlik yapmış bu şehir bugün Avrupa kültürünün merkezleri arasında yer alıyor. Rönesans başyapıtları, modern mimari ve yapıların her birinin ahenkle dağıldığı şehrin tarih kokan daracık sokaklarında herkese hitap edecek sürprizler bulabiliyorsunuz. Tiber Irmağı üzerinde yedi tepe üzerine kurulmuş Roma, şüphesiz dünyanın en özel şehirlerinden biri. 3000 yıllık tarihi, Ortaçağ, Barok ve Rönesans izleriyle yaşayan cıvıl cıvıl meydanları, ihtişamından ödün vermeyen dünyaca ünlü yapılarıyla hem Avrupa’nın hem de dünyanın en çok ziyaret edilen kentlerinden biri Roma. Roma denince akla ilk olarak Colleseum gelir. Şehirdeki ilk gezeceğimiz nokta da Colleseum oluyor. MS 80 yılında tamamlanmış ve 55 bin kişilik bu ihtişamlı yapıyı muhteşem ışıklandırmasıyla gördükten sonra serbest zamanın ardından otele hareket. Konaklama Roma otelimizde.
11.GÜN(01.08.2023)
VATİKAN - ROMA
Avrupa’nın en küçük ülkesi Vatikan’a hoş geldiniz! San Pietro Meydanı’na hareket ediyoruz ve Hristiyanlığın Merkezi’ni keşfe başlıyoruz. Vatikan ya da resmi ismi ile Vatikan Şehir Devleti, İtalya’nın Roma şehrinde, Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi. Bir yandan da dünyanın metrekare başına en çok turist düşen kenti. Roma’nın içinde, yüksek duvarlarla çevrili Vatikan dünyanın en değerli müzelerine ve sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan, Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası her biri sanat eseri olan Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleriyle her santimetre karesi sanatla, sanatçılarla yoğurulmuş özel bir bölge. İsviçreli Muhafızlar Kıtası olarak da bilinen geleneksel muhafızlardan oluşan 100 kişilik küçük bir orduyla korunuyor. Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Bazilikası Vatikan’da göreceğimiz önemli noktalardan. Aziz Petrus Bazilikası, İsa’nın havarilerinden Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yerde, 1506 ile 1626 yılları arasında inşa edilmiş ve onun adı verilmiş. Michelangelo’nun çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeninin annesi Meryem’in kollarında yatmakta olduğu önemli heykel ilk şapelde yer alıyor. Sonrasında Roma şehir gezimize devam ediyoruz.
Roma’nın 7 tepesinden birin olan Palatino Tepesi üzerine kurulu Roma Forumu da Kolezyum’a yakın. Burayı görünce Roma neden açık hava müzesi olarak anılıyor kolayca anlaşılıyor. Orijinal ismi Forum Romanum olan bu yer antik Roma medeniyetinin yükseldiği yer. Antik Roma döneminin şehir merkezi olan Roman Forum, adaletin sağlandığı ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasi, ekonomik ve dini işlerin karara bağlandığı, kısacası devlet işlerinin toplu olarak yerine getirildiği kompleks bir yapı. Roma Forumu’nun büyüyüp gelişmeye başlamasının hikayesi aslında 3000 yıl öncesine dayanıyor. Venedik Meydanı anlamına gelen Piazza Venezia, şehrin en ünlü meydanlarından biri. Meydanın ortasındaki devasa bir anıt var. Çevresinde birçok restoran ve kafenin bulunduğu, oldukça kalabalık ve canlı olan meydanın sağındaki cadde üzerinde St. Maria Maggiore Bazilikası yer alıyor. Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turist grupları geliyor.İtalya’ya gidenler işin olmazsa olmaz bir yer var; meşhur mu meşhur barok tarzı çeşme Fontana Di Trevi veya bizdeki adıyla Aşk Çeşmesi. Buraya gelen herkes Roma’ya yeniden gelmek için sırtını çeşmeye dönüp sağ eliyle sol omuzunun üstünden çeşmeye para atıyor. İnanca göre çeşmeye bir bozuk para atmanın bir gün Roma’ya dönüleceğine, iki tane bozuk para atmanın Romalı güzel bir kıza aşık olunacağına, üç tane bozuk para atmanın ise Roma’da birisi ile evleneceğine işaret ettiğine inanılıyor. Roma’ya gelen hemen her turistin gidip basamaklarında oturup dinlendiği ve meydanı izlediği İspanyol Merdivenleri diğer noktamız. Fransa Kralı himayesinde bulunan Trinita dei Monti Kilisesi ile İspanyol Meydanı’nı birbirine bağlamak amacıyla inşa edilmiş. Roma döneminden Roma’ya miras kalan bir diğer görkemli mimari yapı ise Pantheon. Tanrıların Tapınağı olarak adlandırıyor. Tanrılara şükretmek için Augustus’un damadı Agrippa tarafından yaptırılmış. Tam 43 metrelik kubbesiyle bir mimari şaheser. Roma’nın en büyük meydanlarından biri olan Popolo Meydanı (Piazza del Popolo) şehrin kuzey girişinde bulunuyor. Orijinal şeklini Fransız asıllı Romalı mimar Giuseppe Valadier 1809–1816 arasında vermiş. Avrupa’nın da en güzel meydanları arasında sayılan meydan adını Santa Maria del Popolo Bazilikasından alıyor ve ‘Halk Meydanı’ anlamına geliyor. Meydanı Neptün Çeşmesi ve Obelisk Çeşmesi süslüyor. Dolu dolu geçen bir Roma gününün ardından serbest zaman ve sonrasında otele hareket. Konaklama Roma otelimizde.
12.GÜN(02.08.2023)
FLORANSA - VENEDİK
Sabah kahvaltısının ardından Roma otelimizdeki odalarımızı boşaltıyor ve Rönesans Kenti Floransa’ya hareket ediyoruz. Keyifli yolculuğumuzun ardından Floransa’da ilk noktamız Michelangelo Tepesi. Tüm Floransa’yı manzaramıza sunan bu muhteşem yerde vereceğimiz fotoğraf molasının ardından şehir merkezine hareket. Vecchio Köprüsü ve üzerinde bulunan dükkanları geziyor sonra Signoria Meydanı’na geçiyoruz. Neptün Çeşmesi, Medusa Başlı Perseus Heykeli, Michelangelo tarafından yapılan Davut Heykeli’nin replikası bu meydanda bulunuyor. Ayrıca Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olan Vecchio Sarayı da bu meydanda yer alıyor. Ardından katedrali daha yakından göreceğimiz Duomo Meydanı’na hareket ediyoruz. Gezilerimizin ardından serbest zamanımız başlıyor. Ardından rehberimizin belirleyeceği yer ve saatte buluşup Venedik’e hareket ediyoruz. Venedik’e gidebilmek için liman yakınlarında otoparkta otobüsümüzden iniyor ve bizleri San Marco Meydanı’na ulaştıracak olan vapuretto’ya biniyoruz(ekstra). Tekne yolcuğumuz sonrası Venedik’i keşfe başlıyoruz. Meydana varışımızla birlikte Venedik gezimiz başlıyor. Meydanda bulunan San Marco Kilisesi ve Dükler Sarayı gezilecek ilk noktalarımız. Dileyen misafirlerimiz bu güzel şehri gondol turu(ekstra) ile taçlandırarak kanallar içerisinde gezebilir. Büyük Kanal üzerinde bulunan Rialto köprüsü önünde kartpostallık fotoğraflar çekinebilir ve hediyelik alışverişi yapabilirsiniz. Venedik gezimiz sonrası otelimize hareket. Konaklama Venedik otelimizde.
13.GÜN(03.08.2023)
LÜBLİYANA – ZAGREB
Sabah kahvaltısnın ardından Avrupa’nın en yeşil başkenti olma özelliğini taşıyan Lübliyana’ya hareket ediyoruz. Gezimiz esnasında Üçlü Köprü, Preseren Meydanı ve Ejderha Köprüsü göreceğimiz noktalar oluyor. Gezilerin ardından hediyelik alışverişi için serbest zaman. Rehberimizin belirlediği yer ve saatte buluştuktan sonra Zagreb’e hareket. Hırvatistan’ın başkentine hoş geldiniz. Zagreb gezimiz esnasında Dolac Pazarı, St Mark Kilisesi, ve şehrin en önemli yapılarından Zagreb Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Ardından otobüsümüze biniyor ve gece yolculuğuna başlıyoruz.
14.GÜN(04.08.2023)
ÜSKÜP – SELANİK
Yolculuğumuzun ardından Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti Üsküp’e varıyoruz. Bu kadim kentte gezeceğimiz noktalar arasında Eski Çarşı, Taş Köprü(Fatih Köprüsü), Alexander Meydanı ve Üsküp Kalesi var. Yerel lezzetlerin tadına bakacağımız ve alışveriş yapacağımız eski çarşı gezimiz sonrası Selanik’e hareket. Ege’nin en önemli liman kentlerinden biri olan bu şehirde ilk ziyaret noktamız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini açtığı ev. Atamızın anısına saygılarımızı sunduktan sonra Kordon’a hareket. Beyaz Kule, Aristotelus Meydanı, Galerius Kemeri göreceğimiz yerler arasında. Ardından otelimize hareket. Konaklama Selanik otelimizde.
15.GÜN(05.08.2023)
SELANİK
Otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından dönüş yolculuğumuz öncesi kendimizi egenin muhteşem sularına bırakıyoruz. Kültür, tarih ve bol eğlence dolu turumuzun son gününü kum, güneş ve denizle taçlandırıyoruz. Deniz keyfinin ardından Kavala’ya hareket. Meşhur Kavala Kurabiyesi’ni tadıyor ve hediyelik alışverişi yapıyoruz. Ardından deniz kenarında yiyeceğimiz akşam yemeği’nin(ekstra) ardından İpsala Sınır Kapısı’na hareket ediyoruz. Freeshop alışverişi ve gümrük işlemlerinin ardından yurda giriş yapıyoruz. Gerekli molalarla birlikte gece İstanbul ve Ankara'ya varıyor, katılımcılarımızla vedalaşıyoruz. Başka bir rotada tekrar görüşmek üzere, seyahatle kalın.
22 TEMMUZ – 6 AĞUSTOS 2023
12 – 27 AĞUSTOS 2023
1700 EURO