Otobüsle Ekonomik Avrupa Turu
11 ÜLKE 18 ŞEHİR - (9 Gece 10 Gün)
EKONOMİK AVRUPA TURU
FİYAT: 1390 EURO
Kavala,Selanik,Vatikan,Roma,Pisa,Floransa,Bologna,Verona,Venedik,Padova, Ljubljana,Zagreb,Viyana,Prag,Dresden,Budapeşte,Belgrad,Sofya
11.07.2025-20.07.2025 -%100 DOLU
24.07.2025-02.08.2025 -%100 DOLU
05.08.2025-14.08.2025 -%100 DOLU
17.08.2025-26.08.2025 -%100 DOLU
1.GÜN
İSTANBUL-KAVALA-SELANİK
Saat ****’da İstanbul’dan tur öncesinde katılımcılarımıza iletilecek durak ve saatlerde buluşuyor ve yoluculuğumuza başlıyoruz. Gece sınır kapısından Gümrük ve Pasaport işlemlerinin ardından ilk durağımız olan Çepelli köyüne varıyoruz ve kahvaltımızı burada alıyoruz(ekstra). Ardından Kavala’ya yolculuğumuz başlıyor. Panoramik Kavala şehir turunun ardından Selanik’e doğru hareket ediyoruz. Ege’nin en önemli liman kentlerinden biri olan Selanik’te ilk durağımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini açtığı ev olacak. Ata’ya ziyaretimizden sonra Kordon’a hareket. Beyaz Kule, Aristotelus Meydanı, Galerius Kemeri göreceğimiz yerler arasında. Rehberimizin belirlediği yer ve saatte buluşmak üzere fotoğraf ve hediyelik eşya için serbest zamanımız olacak. Akşam saatlerin de Igoumenitsa limanından gemiye biniyoruz ve Roma için olan muhteşem Adriyatik Denizi yolculuğumuz başlıyor. Gemimize yerleştikten sonra dileyen misafirlerimiz manzaranın tadını çıkartırken isteyenler gemideki eğlence alanlarında vakit geçirebilirler. Konaklamamız 2 ve 4 kişilik kamaralarımızda.
2.GÜN
VATİKAN-ROMA
Gemi yolculuğumuz sonrası otobüsümüze yerleşip ilk durağımıza doğru yola çıkıyoruz. Dünya’nın en küçük ülkesi ve nüfusu en az olan ülkesi Vatikan. Roma’nın içinde, yüksek duvarlarla çevrili Vatikan, dünyanın en değerli müzelerine ve sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan, Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası her biri sanat eseri olan Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleriyle her santimetre karesi sanatla, sanatçılarla yoğurulmuş özel bir bölge. Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Bazilikası Vatikan’da göreceğimiz önemli noktalardan. Aziz Petrus Bazilikası, İsa’nın havarilerinden Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yerde, 1506 ile 1626 yılları arasında inşa edilmiş ve onun adı verilmiş. Michelangelo’nun çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeninin annesi Meryem’in kollarında yatmakta olduğu önemli heykel ilk şapelde yer alıyor İtalya’nın kalbinde bulunan ve Hristiyanlığın temsil yeri olarak adlandırılan bu bölgede gerekli gezilerimizi tamamladıktan sonra St Angelo kalesini ziyaret ediyoruz. Burada alacağımız serbest zaman ve alışveriş molamızın ardından otelimize doğru hareket ediyoruz. Dileyenler otele yerleştikten sonra Roma sokaklarının tadını doyasıya çıkartabilirler. Konaklama Roma otelimizde.
3.GÜN
ROMA
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Gladyatörler Şehri’ni keşfetmek için yola çıkıyoruz. Caput Mundi yani Dünya’nın Başkenti diye de adlandırılan Roma gezimiz başlıyor. Antik zamanlardan gelen değerlerin çok iyi korunduğu ve günümüze kadar ilk günkü gibi saklandığı bu şehirde tarihe hayran kalacaksınız. Roma sadece Avrupa’nın değil dünyanın merkezinde olmayı başarmış şehirlerden birisi Roma İmparatorluğuna başkentlik yapmış bu şehir Avrupa kültürünün merkezi konumunda yer alıyor. Rönesans dönemi ve modern mimarinin bir arada ahenk içinde olduğu sokaklarda herkese hitap edecek sürprizler fazlasıyla mevcut. İlk durağımız usta bir komutan olan Vespasianus tarafından antik roma tarzıyla yapılan ve 2007 yılında Dünya’nın Yeni Yedi Harikasından biri olarak seçilen Kolezyum oluyor. Roma’nın 7 tepesinden biri olan Palatino Tepesi üzerinde kurulu Roma Forumu da buraya yakın. Burayı görünce Roma neden açık hava müzesi olarak anılıyor kolayca anlaşılıyor. Orijinal ismi Forum Romanum olan bu yer antik Roman medeniyetinin yükseldiği yer. Antik Roma merkezinin şehir merkezi olan Roman Forum, adaletin sağlandığı ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasi, ekonomik ve dini işlerin karar bağlandığı, kısacası devlet işlerinin toplu olarak yerine getirildiği kompleks bir yapı. Roma Forumu’nun büyüyüp gelişmeye başlamasının hikayesi aslında 3000 yıl öncesine dayanıyor. Venedik meydanı anlamına gelen Piazza Venezia , şehrin en ünlü meydanlarından biri. Meydanın ortasında devasa bir anıt var. Çevresinde birçok restoran ve kafenin bulunduğu oldukça kalabalık ve hareketli olan meydanın yanındaki cadde üzerinde St. Maria Maggiore Bazilikası yer alıyor. Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turistlerin odak noktası. İtalya’ya gidenler için olmazsa olmaz bir yer meşhur mu meşhur barok tarzı çeşme Fontana Di Trevi veya bizdeki adıyla Aşk Çeşmesi. Rehberimizin anlatımlarıyla buradaki gezimizin ardından İspanyol Merdivenleri, Popolo Meydanı, Capitolino Tepesi gezilecek yerler listemizde. Gezimizi tamamladıktan sonra Roma sokaklarının tadını doyasıya çıkartabilmeniz için serbest zaman veriyoruz. Konaklama Roma otelimizde.
4.GÜN
PİSA-FLORANSA
Sabah kahvaltı ve check-out işlemlerinin ardından Pisa’ya hareket ediyoruz. İtalya denince akla gelen şehirlerden biri olan Pisa. Birbirinden güzel mimarileri ile görenleri kendine hayran bırakan İtalyan şehri Pisa, gezilecek yerleri, tarihi dokusu ve muhteşem atmosferiyle sizlere harika bir gezinin kapılarını aralıyor. Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. Avrupa’da dev bir akım olan Orta Çağ sanatının en önemli merkezi olan Piazza dei Miracoli – Katedral Meydanı, kent merkezinde yer alan 8 bin 87 hektarlık bir alan üzerine kurulu meydandır. Dünyanın en iyi mimari komplekslerinden biri olan meydan, Katolik Kilisesi tarafından da kutsandıktan sonra etrafı dört büyük dini yapı tarafından çevrelenmiştir. Diğer yandan Katedral Meydanı, 1987 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınan Pisa’nın en ünlü turistik meydanlarından biridir. Alışveriş için verilen serbest zamanın ardından otobüse yerleşip Floransa’ya yola çıkıyoruz. İlk noktamız Michelangelo Tepesi. Tüm Floransa’yı manzaramıza sunan bu muhteşem yerde vereceğimiz fotoğraf molasının ardından şehir merkezine hareket. Vecchio Köprüsü ve üzerinde bulunan dükkanları geziyor sonra Signoria Meydanı’na geçiyoruz. Neptün Çeşmesi, Medusa Başlı Perseus Heykeli, Michelangelo tarafından yapılan Davut Heykeli’nin replikası bu meydanda bulunuyor. Ayrıca Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olan Vecchio Sarayı da bu meydanda yer alıyor. Ardından katedrali daha yakından göreceğimiz Duomo Meydanı’na hareket ediyoruz. Gezilerimizin bitimi sonrası Bologna otel konaklamamız için hareket ediyoruz.
5.GÜN
VERONA-VENEDİK-PADOVA
Check-out işlemlerinin ardından otelimizden ayrılıyor ve Verona’ya doğru yola çıkıyoruz. Şehir gezimize başlıyoruz. Her yıl geleneksel olarak organize edilen uluslararası fuarlara ve festivallere ev sahipliği yapan ve Klasik Romalılardan kalma eşi benzeri olmayan Antik Arena ilk durağımız oluyor. Burayı benzersiz kılan bir diğer özellik ise dünyanın bilindik aşk hikayesine ev sahipliği etmesi. Romeo ve Juliet’in ölümsüz aşklarının izlerini taşıyan Juliet evini rehberimizin anlatımlarıyla keşfettikten sonra dileyenler serbest zamanlarında Erbe Meydanı, Taş köprü, Verona Katedrali ve San Pietro kalesini ziyaret edebilirler. Yol üzerinde vereceğimiz mola ile isteyenler dünyaca ünlü markalara ev sahipliği yapan outlet avmde alışverişlerini yapabilirler. Alışverişimizi tamamladıktan sonra otobüsümüze yerleşiyor ve masalsı şehir Venedik’e doğru yola çıkıyoruz. Venedik’e gidebilmek için liman yakınlarında otoparkta otobüsümüzden iniyor ve bizleri San Marco Meydanı’na ulaştıracak olan vapurettoya biniyoruz(ekstra). Tekne yolcuğumuz sonrası Venedik’i keşfe başlıyoruz. Eşsiz bir lagün sisteminin kalbinde kurulu Venedik tabi ki İtalya’da gezilecek yerler arasında en üst sıralarda. Orta Çağ’dan itibaren başta ipek yolu olmak üzere ticaret yollarının Avrupa’ya açılan kapısı konumunda. Meydana varışımızla birlikte Venedik gezimiz başlıyor. Meydanda bulunan San Marco Kilisesi ve Dükler Sarayı gezilecek ilk noktalarımız. İsteyenler San Marco Meydanı’nda bulunan Aziz Mark Çan Kulesi yani Campanile kulesine asansör ile çıkıp şehrin nefes kesici manzarasının tadını çıkartabilirler. Dileyen misafirlerimiz bu güzel şehri gondol turu(ekstra) ile taçlandırarak kanallar içerisinde gezebilir. Büyük Kanal üzerinde bulunan Rialto köprüsü önünde kartpostallık fotoğraflar çekinebilir ve hediyelik alışverişi yapabilirsiniz. Konaklama Padova veya Mestre otelimizde.
6.GÜN
LJUBLJANA-ZAGREB-VİYANA
Otelimizdeki açık büfe kahvaltımız sonrası Avrupa’nın en yeşil başkenti olma özelliğini taşıyan Lübliyana’ya ilk durağımız olacak. Gezimiz esnasında Üçlü Köprü, Preseren Meydanı ve Ejderha Köprüsü göreceğimiz noktalar oluyor. Gezimizin ardından hediyelik eşya için serbest zamanımız olacak. Belirlenen saatte buluşarak Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’e hareket ediyoruz. Zagreb gezimiz sırasında Dolac Pazarı, St Mark Kilisesi, Ben Jelacic Heykeli ve şehrin en önemli yapılarından biri olan Zagreb Katedralini ziyaret ediyoruz. Konaklama için Avusturya’nın başkenti Viyana’ya doğru hareket ediyoruz. Konaklama Viyana otelimizde.
7.GÜN
VİYANA-PRAG
Işıl ışıl gecelerini görebilme fırsatı bulduğumuz Viyana gezimiz için otelimizden hareket ediyoruz. Viyana’da ilk noktamız Schönbrunn Sarayı. Her yıl 9 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan, Avusturya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısı olan ve muhteşem bahçelerin arasında yer alan Schönbrunn Sarayı, Avusturya’nın zengin tarihi geçmişini simgeliyor. 1441 odalı sarayın 45 İmparatorluk Dairesi, bahçeleri, hayvanat bahçesi ve Palm House yapısı ziyarete açık. İsmi,‘Güzel çeşme’ anlamına gelen Schönbrunn Sarayı, ismini sarayın yakınlarındaki doğal su kaynağından alıyor. Ünlü İmparatoriçe Sisi’nin eşi Franz Josef’in doğduğu ve 86 yaşında ölenekadar yaşadığı saray, yazlık hanedan sarayı olmasına rağmen Maria Theresa başta olmak üzerebirçok imparator ve imparatoriçenin Hofburg Sarayı yerine yaz-kış yaşamayı tercih ettiği yer olmuş. Daha sonrasında 1.Viyana’ya geçiyoruz. Mimarisi, müziği ve mutfak kültürü Viyana‘yı turistik anlamda popüler kılan etmenlerden sadece birkaçı. Kenti eşsiz bir tatil destinasyonu haline getiren diğer değerleri tanımak için tarihine ışık tutan müzeleri gezmek ve kültürel zenginliğinin aynası olan festivallere katılmak gerekiyor. Panoramik turumuz esnasında Viyana Opera Binası, Ulusal Tarih Müzesi, Ulusal Doğa Müzesi, Hofburg Sarayı, ünlü Graben caddesi ve Aziz Stefan Katedrali göreceğimiz yerler arasında. Sonrasında serbest zaman. Viyana gezimizsonunda Prag yolculuğumuz başlıyor, konaklama Prag otelimizde.
8.GÜN
PRAG-DRESDEN
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Prag gezimiz başlıyor. Prag, Vltava Nehrininiki yakasında, Bohemya’nın merkezinde yer alıyor. 1000 yıldır Çekya‘nın politik, kültürel ve ekonomik merkezi. Londra, Paris, Roma, Madrid ve Berlin’in ardından Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 6. şehri olarak dünyanın en popüler turist merkezlerinden Prag, diğerlerinden daha küçük bir şehir olsa da Arnavut kaldırımlı sokakları ve zaman yolculuğuna davet eden tarihi noktaları ile her daim kalabalık. Bir ismi de ‘Bin Kuleler Şehri’ olan Prag’ın, 1100 yıllık şehir silueti, kenti Avrupa’nın en değerli mücevherlerinden birisi haline getiren sayısız muhteşem kilise çatılarını yükselen eski kulelerden oluşuyor. Baktığınız her yer sapasağlam duran antik Prag Kalesi’ne kontrast oluşturacak şekilde gotik, barok, Rönesans ve yeni sanat stilinde en iyi eserlerle donatılmış durumda. Şehir turu esnasında Prag Kalesi, Aziz Vitus Katedrali, Vitava Nehri, Old Town gibi yerleri görebileceğiz. Prag turumuz sonrası Almanya’nın doğusuna Dresden’e varıyoruz. Saksonya eyaletinin başkenti olarak da bilinen Dresden Elbe Nehri kıyısında kurulmuştur aynı zamanda Elbe’nin Floransa’sı olarak adlandırılır. Bu yakıştırmayı şehrin girişinde sizleri karşılayan ve günümüzde kadar dimdik ayakta durmayı başarmış, gotik mimari anlayışı ile inşa edilmiş binaları gördüğünüzde sizde haklı bulacaksınız. Dresden gezimiz sonrası verilen serbest zamanla otobüs gece yolculuğumuz için gerekli alışverişleri yapabilir ve rehberimizin akşam yemeği tavsiyelerini dinleyebilirsiniz.
9.GÜN
BUDAPEŞTE
Otobüs içi eğlenceler ve keyifle geçen yolculuğumuz sonrası Avrupa’nın kalbi, doğunun Paris’i, özgürlüğün başkenti gibi tanımlamaları olsa da Budapeşte’ye en yakışan tanım Tuna’nın incisi olsa gerek. Tuna nehrinin hayat verdiği, Buda ve Peşte olarak iki farklı kentin birleşmesiyle oluşuyor Budapeşte. İhtişamlı mimarisi, cıvıl cıvıl sokakları, Osmanlı döneminden kalan kaplıcaları, her biri ayrı güzellikteki köprüleri, kentin heryerini süsleyen heykelleri ve ışıl ışıl gece siluetiyle büyüleyici bir şehir. Belirtmekte fayda var ki Avrupa’nın en iyi ışıklandırılmış şehri diyebiliriz Budapeşte için. Romantik ve huzurlu olmasınınyanında savaşların ve taşıdığı sosyalizm döneminin izleri yüzünden hüzünlü bir tarafı da var. Yaşadığı olumsuzluklar ve yıkımlardan güçlü bir şekilde çıkmış olan şehir, bugün Avrupa’nın enyüksek enerjili, en dinamik ve en çok ziyaret edilen başkentlerinden biri. Budapeşte şehir turumuza başlıyoruz. Budapeşte’de ilk göreceğimiz yer tüm şehir ve bu güzel şehri ikiye ayıran Tuna Nehri manzaralı Gellert Tepesi (restorasyon nedeni ile kapalı olması halinde gidilemeyecektir). Bu güzel manzaranın tadını çıkarıp fotoğraflarımızı çekildikten sonra Balıkçı Tabyası’na geçiyoruz. Balıkçı tabyası ve Matijas Kilisesini gezdikten sonra Zincirli Köprü üzerinden şehrin Peşte tarafına geçip keşfe başlıyoruz. Unesco tarafından koruma altına alınanKahramanlar Meydanı ilk durağımız oluyor. Sonrasında Tuna Nehri kıyısındaki ayakkabıların hüzünlü hikayesini yerinde dinledikten sonra Macaristan Parlamento Binası’nı görüyoruz. Şehir merkezi gezimizi Vaci caddesinde sonlandırıyoruz. Alışveriş için serbest zamanımız başlıyor. Daha sonrasında nehir kenarındaki yapılarının ışıklandırmasıyla ünlü Budapeşte’de, Tuna Nehri’nde tekne turuna katılıyoruz(EKSTRA). Tur sonrası otelimize transfer. Konaklama Budapeşte otelimizde.
10.GÜN
BELGRAD-SOFYA-İSTANBUL
Otel kahvaltı ve check-out işlemlerinin sonrası, Eski Yugoslavya’nın ve önemli Osmanlı eserlerinin bulunduğu Belgrad’a hareket ediyoruz. Bulgaristan ve Sırbistan arasında bir sınır kapısı geçişi olacağından tekrar pasaport ve gümrük işlemlerimizi yapıyoruz.Belgrad’a varışın ardından yapılacak panoramik şehir turumuzda Belgrad’ın simgesi Aziz Sava Katedrali, Kale Meydanı (Kalemegdan), Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Cumhuriyet Meydanı, Terazi Meydanı ve Taş Meydan, Knez Mihailova Caddesi görülecek yerler arasında bulunuyor. Belgrad gezimiz sonrası sınır komşularımızdan olan Bulgaristan’ın başkenti Sofya son durağımız olacak. Akşam saatlerinde ilk durağımız olan Sofya’da bir mola veriyor ve otobüsle Sofya panoramik şehir turunu geçekleştiriyoruz. Ardından Sofya’nın bağımsızlık sembolleri arasında gösterilen ve en ünlü noktası Alexander Nevski Katedrali yanında park ederek hem katedrali sonrasında ise hiç sönmeyen ateş anıtını, Ulusal Sanat Akademisi gibi yapıları görüyor ve buluşma saatinde otobüsümüze yerleşiyoruz. Son durağımız olan Sofya’dan İstanbul için yola çıkarak katılımcılarımızla vedalaşıyoruz ve turumuzun sonu. Bir başka rotada görüşmek üzere. Seyahatle kalın.