Orta Avrupa ve Büyük İtalya Turu
4-13 AĞUSTOS 2023
8 GECE 10 GÜN
ORTA AVRUPA VE İTALYA TURU
MONO TURİZM
1090 Euro
1.GÜN(04.08.2023)
SOFYA-BELGRAD
00:00 İSTANBUL HAREKET
Belirlenen duraklarda katılımcılarımızla buluşuyor ve bizleri bekleyen tur otobüsümüze binerek yola çıkıyoruz. Kapıkule Sınır Kapısı’nda Gümrük ve Pasaport işlemlerinin ardından Haskova yolunu takiben sabah ilk durağımız, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya varıyoruz. Gezimizde St. Nedelya Kilisesi, Rus Kilisesi, Rotanda Kilisesi, Aya Sofya Kilisesi, Parlamento, Sofya Üniversitesi, Aleksander Nevski Katedrali Başbakanlık, NDK Ulusal Kültür Sarayı gezilebilecek yerler arasındayken Ulu Önder Atatürk’ün yeniçeri elbisesi giyerek katıldığı balonun yapıldığı, ordu evini de görme fırsatımız oluyor. Gezi sonrası Sırbistan’ın başkenti, Eski
Yugoslavya’nın ve önemli Osmanlı eserlerinin bulunduğu Belgrad’a hareket ediyoruz. Varışın ardından yapılacak şehir turumuzda Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Zindan Kapı, Leopoldov Kapı, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi, Stefan Lazerevic Anıtı, Nebojsa Kulesi, Saborna Kilisesi, Cumhuriyet Meydanı, Terazi Meydanı ve Taş Meydan görülecek yerler arasında bulunuyor. Akşam yemeği için rehberimizden tavsiye alabilirsiniz. Şehir turu sonrası konaklama Belgrad otelimizde.
2.GÜN(05.08.2023)
BUDAPEŞTE
Otelimizde sabah erken yapacağımız kahvaltı sonrası yola çıkıyoruz. Keyifli yolculuğumuzun ardından Macaristan’ın başkentine varıyoruz. Orta Avrupa’nın kalbi, doğunun Paris’i,
özgürlüğün başkenti gibi tanımlamaları olsa da Budapeşte’ye en yakışan tanım Tuna’nın incisi olsa gerek. Tuna nehrinin hayat verdiği, Buda ve Peşte olarak iki farklı kentin birleşmesiyle
oluşuyor Budapeşte. İhtişamlı mimarisi, cıvıl cıvıl sokakları, Osmanlı döneminden kalan kaplıcaları, her biri ayrı güzellikteki köprüleri, kentin her yerini süsleyen heykelleri ve ışıl ışıl
gece siluetiyle büyüleyici bir şehir. Romantik ve huzurlu olmasının yanında savaşların ve taşıdığı sosyalizm döneminin izleri yüzünden hüzünlü bir tarafı da var. Yaşadığı olumsuzluklar ve yıkımlardan güçlü bir şekilde çıkmış olan şehir, bugün Avrupa’nın en yüksek enerjili, en dinamik ve en çok ziyaret edilen başkentlerinden biri. Budapeşte şehir turumuza başlıyoruz. Budapeşte’de ilk göreceğimiz yer tüm şehir ve bu güzel şehri ikiye ayıran Tuna Nehri manzaralı Gellert Tepesi. Bu güzel manzaranın tadını çıkarıp fotoğraflarımızı çekildikten sonra Budin Kalesi’ne geçiyoruz. Kaleyi ve Balıkçı Tabyası’nı gezdikten sonra Zincirli
Köprü üzerinden şehrin Peşte tarafına geçip keşfe başlıyoruz. Unesco tarafından koruma altına alınan Kahramanlar Meydanı ilk durağımız oluyor. Sonrasında Tuna Nehri kıyısındaki ayakkabıların hüzünlü hikayesini yerinde dinledikten sonra Macaristan Parlamento Binası’nı görüyoruz. Şehir merkezi gezimizi Vaci caddesinde sonlandırıyoruz. Alışveriş için serbest zamanımız başlıyor. Daha sonrasında nehir kenarındaki yapılarının ışıklandırmasıyla ünlü Budapeşte’de, Tuna Nehri’nde tekne turuna katılıyoruz(EKSTRA). Tur sonrası otelimize transfer. Konaklama Budapeşte otelimizde.
3.GÜN(06.08.2023)
BRATİSLAVA-VİYANA
Sabah kahvaltısının ardından Slovakya’nın başkenti Bratislava’ya hareket ediyoruz. Şehirde ilk noktamız eski kent meydanı. Hlavne Namastie olarak da bilinen bu meydanda Eski belediye binası Stará Radnica, Barok saray Palugyayov Palác ve Roland çeşmesi dikkat çeken ilk yapılar. Bratislava’nın sembollerinden biri haline gelen Schöner Naci ve Cumil heykelleri ile hatıra fotoğraflarımızı çekindikten sonra serbest zamanın ardından Viyana’ya hareket ediyoruz. 1 saatlik keyifli yolculuğumuz bizleri Viyana’ya ulaştırıyor. Viyana’da ilk noktamız Schönbrunn Sarayı. Her yıl 9 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan, Avusturya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısı olan ve muhteşem bahçelerin arasında yer alan Schönbrunn Sarayı, Avusturya’nın zengin tarihi geçmişini simgeliyor. 1441 odalı sarayın 45 İmparatorluk Dairesi, bahçeleri,
hayvanat bahçesi ve Palm House yapısı ziyarete açık. İsmi, ‘Güzel bir bahar’ anlamına gelen Schönbrunn Sarayı, ismini sarayın yakınlarındaki doğal su kaynağından alıyor. Ünlü İmparatoriçe Sisi’nin eşi Franz Josef’in doğduğu ve 86 yaşında ölene kadar yaşadığı saray, yazlık hanedan sarayı olmasına rağmen Maria Theresa başta olmak üzere birçok imparator ve imparatoriçenin Hofburg Sarayı yerine yaz-kış yaşamayı tercih ettiği yer olmuş. Daha sonrasında 1.Viyana’ya geçiyoruz. Mimarisi, müziği ve mutfak kültürü Viyana‘yı turistik anlamda popüler kılan etmenlerden sadece birkaçı. Kenti eşsiz bir tatil destinasyonu haline getiren diğer değerleri tanımak için tarihine ışık tutan müzeleri gezmek ve kültürel zenginliğinin aynası olan festivallere katılmak gerekiyor. Yüzük Caddesi etrafındaki panoramik turumuz esnasında Viyana Opera Binası, Ulusal Tarih Müzesi, Ulusal Doğa Müzesi, Halk Bahçesi Parkı, Hofburg Sarayı, Viyana Meclis Binası, Belediye Binası ve Viyana Teknik Üniversitesi göreceğimiz yerler arasında. Tur sonrası Kartner Caddesi’ni geziyor ve alışveriş yapıyoruz. Kartner Caddesi gezisi esnasında Veba Sütunu, Viyana Dom Katedrali ve Scwedenplatz’ı geziyoruz. Viyana gezimiz sonunda gece yolculuğu ile Venedik’e hareket ediyoruz.
4.GÜN(07.08.2023)
VENEDİK-VERONA-MİLANO
Sabah saatlerinde Venedik’e gidebilmek için liman yakınlarında otoparkta otobüsümüzden iniyor ve bizleri San Marco Meydanı’na ulaştıracak olan vapuretto’ya biniyoruz(ekstra). Tekne yolcuğumuz sonrası Venedik’i keşfe başlıyoruz. Meydana varışımızla birlikte Venedik gezimiz başlıyor. Meydanda bulunan San Marco Kilisesi ve Dükler Sarayı gezilecek ilk noktalarımız. Dileyen misafirlerimiz bu güzel şehri gondol turu(ekstra) ile taçlandırarak kanallar içerisinde gezebilir. Büyük Kanal üzerinde bulunan Rialto köprüsü önünde kartpostallık fotoğraflar çekinebilir ve hediyelik alışverişi yapabilirsiniz. Venedik gezimiz sonrası Verona’ya hareket. 2 saatlik yolculuğun ardından Verona’yı keşfe çıkıyoruz. Zamanı Orta Çağ’da durduran, muhteşem bir İtalyan şehri Verona… Kuzey İtalya’nın en büyük ovası üzerine kurulan şehir, Adige Nehri sularıyla hayat buluyor. Nehrin iki yakasını buluşturan köprüler, zarif saraylar ve çok daha fazlası bu şehirde bizleri bekliyor. Verona’yı benzersiz kılan bir diğer özelliği ise dünyanın en bilindik aşk hikayesine ev sahipliği etmesi. Romeo ve Juliet’in ölümsüz aşkının izlerini taşıyan Juliet Evi, Verona’da görülecek yerlerin başında geliyor. İtalyan rönesansına tanıklık eden Verona, tamamı UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan muhteşem bir şehir. Pastel renkli evleri ve doğal güzelliğiyle sadeliğin başkenti olan şehirde yapacağımız gezi sonrası Milano’ya hareket. Ardından otelimize varıyor ve odalarımıza yerleşiyoruz. Konaklama
Milano Otelimizde.
5.GÜN(08.08.2023)
MİLANO-PİSA-FLORANSA
Kahvaltımızın ardından Milano’yu keşfe başlıyoruz. Ülkenin kuzeyinde bulunan ve en kalabalık 2. Şehir olma özelliği taşıyan ‘’Modanın Başkenti’’ne hoş geldiniz. Bu şehirde göreceğimiz ilk nokta şehrin sembol yapısı olan Duomo Di Milano. Çok görkemli bir Ortaçağ Katedrali olan Duomo di Milano kentin kalbinde yer alıyor. İnşasına 1386’da başlanmış olmasına rağmen katedralin yaklaşık 1965 senesinde tamamlanması hem bazı siyasi olaylar hem de yapım aşamasındaki köklü değişikliklerden kaynaklanmış. Ardından Milano’nun çarşısı diyebileceğimiz Galleria Vittorio Emanuele II’’ye hareket. Bu merkez, dünyadaki en eski ve
tarihi alışveriş merkezlerinden biri olarak her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Duomo Katedrali ile çok yakın mesafede olan tarihi alışveriş merkezi ismini ise İtalya Kralı Vittorio Emanuele II’den almış. Milano’nun modanın kalbinin attığı yerlerden biri haline gelmesinde bu ünlü alışveriş merkezi de büyük bir paya sahip. Ardından Sforzescho Şatosu’na yürüyoruz. Dünyanın neresinden olursa olsun milyonlarca gezgin Avrupa’nın en büyük kalelerinden biri olan Sforzesco Şatosu’nu da “Milano gezilecek yerler” listesine dahil ediyor. Şatonun temelleri 15. yüzyılda atılmış olmasına rağmen günümüze kadar üzerinde birçok restorasyon ve genişletme çalışmaları yapılmış. Milan Dükü Francesco Sforza’nın inşa ettirdiği kalenin günümüzdeki görünümü ise ağırlıklı olarak mimar Luca Beltrami’ye ait. Ünlü mimar kaleyi 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarında büyük oranda genişleterek yeniden tasarlamış. Şato gezimizin ardından Pisa’ya hareket ediyoruz. Mucizeler Meydanı’nda bulunan eğikliği ile görenleri şaşırtan Pisa Kulesi, vaftizhane ve katedral gezilerimiz sonrası meşhur Pisa Kuleli fotoğraflarımızı çekinmemiz için serbest zamanımız başlıyor. Sonrasında buluşup Rönesans Şehri Floransa’ya hareket ediyoruz. Çoğu turistin en az Roma kadar, belki daha çok beğendiği ve sevdiği bu güzel şehri birlikte keşfediyoruz. Şehri en güzel gören nokta olan Michelangelo Tepesi’ne çıkıyor ve şehri panoramik olarak izlerken rehberimizin bilgilendirmelerini dinliyoruz. Ardından otelimize hareket ediyoruz. Konaklama Floransa otelimizde.
6.GÜN(09.08.2023)
FLORANSA-ROMA
Otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından Floransa’yı keşfe kaldığımız yerden devam ediyoruz. Vecchio Köprüsü ve üzerinde bulunan dükkanları geziyor sonra Signoria Meydanı’na geçiyoruz. Neptün Çeşmesi, Medusa Başlı Perseus Heykeli, Michelangelo tarafından yapılan Davut Heykeli’nin replikası bu meydanda bulunuyor. Ayrıca Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olan Vecchio Sarayı da bu meydanda yer alıyor.
Ardından katedrali daha yakından göreceğimiz Duomo Meydanı’na hareket ediyoruz. Gezilerimizin ardından İtalyanlar’ın ‘’CAPUT MUNDİ’’(Dünya’nın başkenti) dediği Roma’ya hareket. Roma, antik dönemden bu yana, sadece Avrupa’nın değil dünyanın merkezinde olmayı başarmış şehirlerden birisi. Roma İmparatorluğuna başkentlik yapmış bu şehir bugün Avrupa kültürünün merkezleri arasında yer alıyor. Rönesans başyapıtları, modern mimari ve yapıların her birinin ahenkle dağıldığı şehrin tarih kokan daracık sokaklarında herkese hitap edecek sürprizler bulabiliyorsunuz. Tiber Irmağı üzerinde yedi tepe üzerine kurulmuş Roma, şüphesiz dünyanın en özel şehirlerinden biri. 3000 yıllık tarihi, Ortaçağ, Barok ve Rönesans izleriyle yaşayan cıvıl cıvıl meydanları, ihtişamından ödün vermeyen dünyaca ünlü yapılarıyla hem Avrupa’nın hem de dünyanın en çok ziyaret edilen kentlerinden biri Roma. Roma denince akla ilk olarak Colleseum gelir. Şehirdeki ilk gezeceğimiz nokta da Colleseum oluyor. MS 80 yılında tamamlanmış ve 55 bin kişilik bu ihtişamlı yapıyı muhteşem ışıklandırmasıyla gördükten sonra serbest zamanın ardından otele hareket. Konaklama Roma Otelimizde.
7.GÜN(10.08.2023)
ROMA-VATİKAN
Sabah kahvaltımızın ardından Vatikan’a hareket ediyoruz. Avrupa’nın en küçük ülkesi Vatikan’a hoş geldiniz! San Pietro Meydanı’na hareket ediyoruz ve Hristiyanlığın Merkezi’ni keşfe başlıyoruz. Vatikan ya da resmi ismi ile Vatikan Şehir Devleti, İtalya’nın Roma şehrinde, Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi. Bir yandan da dünyanın metrekare başına en çok turist düşen kenti. Roma’nın içinde, yüksek duvarlarla çevrili Vatikan dünyanın en değerli müzelerine ve sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan, Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası her biri sanat eseri olan Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleriyle her santimetre karesi sanatla, sanatçılarla yoğurulmuş özel bir bölge. İsviçreli Muhafızlar Kıtası olarak da bilinen geleneksel muhafızlardan oluşan 100 kişilik küçük bir orduyla korunuyor. Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Bazilikası Vatikan’da göreceğimiz önemli noktalardan. Aziz Petrus Bazilikası, İsa’nın havarilerinden Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yerde, 1506 ile 1626 yılları arasında inşa edilmiş ve onun adı verilmiş. Michelangelo’nun çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeninin annesi Meryem’in kollarında yatmakta olduğu önemli heykel ilk şapelde yer alıyor. Sonrasında Roma şehir gezimize devam ediyoruz. Roma’nın 7 tepesinden birin olan Palatino Tepesi üzerine kurulu Roma Forumu da Kolezyum’a yakın. Burayı görünce Roma neden açık hava müzesi olarak anılıyor kolayca anlaşılıyor. Orijinal ismi Forum Romanum olan bu yer antik Roma medeniyetinin yükseldiği yer. Antik Roma döneminin şehir merkezi olan Roman Forum, adaletin sağlandığı ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasi, ekonomik ve dini işlerin karara bağlandığı, kısacası devlet işlerinin toplu olarak yerine getirildiği kompleks bir yapı. Roma Forumu’nun büyüyüp gelişmeye başlamasının hikayesi aslında 3000 yıl öncesine dayanıyor. Venedik Meydanı anlamına gelen Piazza Venezia, şehrin en ünlü meydanlarından biri. Meydanın ortasındaki devasa bir anıt var. Çevresinde birçok restoran ve kafenin bulunduğu, oldukça kalabalık ve canlı olan meydanın sağındaki cadde üzerinde St. Maria Maggiore Bazilikası yer alıyor. Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turist grupları geliyor.İtalya’ya gidenler işin olmazsa olmaz bir yer var; meşhur mu meşhur barok tarzı çeşme Fontana Di Trevi veya bizdeki adıyla Aşk Çeşmesi. Buraya gelen herkes Roma’ya yeniden gelmek için sırtını çeşmeye dönüp sağ eliyle sol omuzunun üstünden çeşmeye para atıyor. İnanca göre çeşmeye bir bozuk para atmanın bir gün Roma’ya dönüleceğine, iki tane bozuk para atmanın Romalı güzel bir kıza aşık olunacağına, üç tane bozuk para atmanın ise Roma’da birisi ile evleneceğine işaret ettiğine inanılıyor. Roma’ya gelen hemen her turistin gidip basamaklarında oturup dinlendiği ve meydanı izlediği İspanyol Merdivenleri diğer noktamız. Fransa Kralı himayesinde bulunan Trinita dei Monti Kilisesi ile İspanyol Meydanı’nı birbirine bağlamak amacıyla inşa edilmiş. Roma döneminden Roma’ya miras kalan bir diğer görkemli mimari yapı ise Pantheon. Tanrıların Tapınağı olarak adlandırıyor. Tanrılara şükretmek için Augustus’un damadı Agrippa tarafından yaptırılmış. Tam 43 metrelik kubbesiyle bir mimari şaheser. Roma’nın en büyük meydanlarından biri olan
Popolo Meydanı (Piazza del Popolo) şehrin kuzey girişinde bulunuyor. Orijinal şeklini Fransız asıllı Romalı mimar Giuseppe Valadier 1809–1816 arasında vermiş. Avrupa’nın da en güzel meydanları arasında sayılan meydan adını Santa Maria del Popolo Bazilikasından alıyor ve ‘Halk Meydanı’ anlamına geliyor. Meydanı Neptün Çeşmesi ve Obelisk Çeşmesi süslüyor. Dolu dolu geçen bir Roma gününün ardından serbest zaman ve sonrasında otele hareket. Konaklama Roma otelimizde.
8.GÜN(11.08.2023)
NAPOLİ
Otelimizde yapacağımız kahvaltı sonrasında Napoli’ye hareket ediyoruz. Keyifli yolculuğumuz sonrası Vezüv Yanardağı’nın eteklerine kurulmuş olan Napoli’ye varıyoruz. Napoli gezimiz esnasında İtalya Pizzası’nı tam da yerinde tadabilirsiniz. Gezimiz esnasında Kraliyet Kalesi, Plabiscito Meydanı ve Vomero Mahallesi göreceğimiz noktalar. Serbest zamanımız sonrası rehberimizin belirleyeceği yer ve saatte buluşuyor ve otelimize geçiyoruz. Konaklama Napoli otelimizde.
9.GÜN(12.08.2023)
POMPEİ-BARİ
Sabah kahvaltısının ardından Pompei’ye hareket ediyoruz. Tarihi M.S 80 yılına kadar dayanan bu antik kent su ve kanalizasyon kanalları, sokaklarındaki sistem, anfitiyatrosu, stadyum ve limanı ile zamanına göre oldukça ilerde bir şehir. 18. Yy’da keşfedilen şehir o zamana kadar yakınlardaki Vezüv Yanardağı’ndan gelen küller altında kalarak çok iyi korunmuştur. Bu antik kenti rehberimizle birlikte gezdikten sonra liman kenti Bari’ye hareket ediyoruz. Adriyatik Denizi’nde yapacağımız gemi yolculuğu bizleri Yunanistan’a götürecek. Konaklama gemide, deck koltuklarda.
10.GÜN(13.08.2023)
İGOUMENİTSA-SELANİK-KAVALA-TÜRKİYE
Sabah gözlerimizi Igoumenitsa Limanı’nda açıyor ve otobüsümüzle Selanik’e hareket ediyoruz. Gerekli molalarla birlikte adını Büyük İskender’in kız kardeşi Thessaloniki’den alan Ege’nin büyük liman kenti Selanik’e varıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün memleketinde ilk noktamız Atamızın doğduğu ev oluyor. Ziyaretimiz sonrası Selanik Kordon’a iniyoruz. Beyaz Kule gezimiz sonrası yurda dönüş yolculuğumuz başlıyor. Akşam yemeği(ekstra) için Kavala’da mola veriyoruz. İpsala Sınır Kapısı’ndan yurda giriş sağlıyoruz. Gerekli molalarla birlikte İstanbul’a varıyor ve katılımcılarımızla vedalaşıyoruz. Başka bir turda tekrar görüşmek üzere, seyahatle kalın.